Gıda Sektöründe Atıksu Arıtımı

Atıksu içeriğindeki organik maddelerin ve diğer tüm kirletici yüklerinin arıtımı yapılmadan toprağa ya da alıcı ortama deşarj edilmesi demenin bir başka yolu da “doğaya savaş açılması” demektir.

Yediğimiz tüm çikolatalar, şekerleme ve benzeri tüm gıdalar üretiminden paketlemesine kadar birçok aşamadan geçerler ve bu aşamalardan sağ çıkabilmeleri, gerekli hijyenin sağlanabilmesine bağlıdır. Üretimin olduğu her proseste atık oluşumu kaçınılmaz bir gerçektir. Gerçek anlamda “üretmek”, üretirken tüketmek değil, üretirken sürdürülebilirliği sağlayabilmektir. Biz insanlar ne kadar üretirsek o kadar tüketmeye aç olduğumuzdan, sürdürülebilirlik kavramı 21.yüzyıl insanları için yeni yeni anlam kazanmaya başlamıştır. Çünkü bu yüzyılda, hiç bitmeyecek sandığımız tüm kaynaklarımızın bir gün biteceğini istatistikler ile kendimize ispat ettik.

En Büyük İspatımız: Kuraklık!

Atıksu içeriğindeki organik maddelerin ve diğer tüm kirletici yüklerinin arıtımı yapılmadan toprağa ya da alıcı ortama deşarj edilmesi demenin bir başka yolu da “doğaya savaş açılması” demektir. Atıksu oluşumunu engelleyemeyiz ama atıksularımıza sahip çıkabilir, onları geri kazanıp yeniden kullanabiliriz. Bu teknoloji birçok farklı entegrasyona sahiptir. Bu entegrasyonlar, “Ne kaynaklı?”, “Ne kadar?” gibi soruların cevaplarına göre belli olur. Çünkü her üretimden kaynaklanan atıksuyun içindeki kirletici yükleri aynı değildir. Bunun nedeni, atıksu oluşumundaki etmenlerdir. Boyama ve yıkama yapılan bir tekstil fabrikasının atıksuyu ile çikolata üretiminden kaynaklanan atıksuyun aynı aileden olması beklenemez. Dolayısı ile atıksuların arıtımı ve geri kazanımı için uygulanacak proseslerin belirlenmesi, suyun kaynağına bağlıdır.

Gıda ürünlerinin imalatı sektörü, hijyen ve sanitasyon amaçlı çok miktarda su kullanılan bir sektör olup, yüksek su kullanımına bağlı olarak, çok değişik konsantrasyonlarda ve miktarlarda atıksu oluşumu gerçekleşmektedir. Deşarj edilen atıksular yüksek miktarda askıda katı madde, yüksek organik madde yükü, çeşitli kimyasal formlarda azot, fosfor ve organik madde içermektedir. Genellikle gıda sektöründe BOI ve KOI değerleri evsel atıksulardan 10 ya da 100 kat daha yüksek seviyededir.

Üretilen çikolataların farklılığına göre su tüketimi de farklılık gösterir. Örneğin Birleşik Krallık’ta çikolata üretimi yapan bir işletmenin su tüketimi ve su ayak izine ilişkin verilere göre; kalıplanmış çikolatalar 11372 lt/kg olmak üzere en fazla su tüketimine sebep olarak birinci sırada, torbalı çikolatalar 10848 lt/kg su tüketimi ile ikinci sırada ve tekli paketlenmiş çikolatalar ise 7633 lt/kg olmak üzere üçüncü sırada gelmektedir. Ancak oluşan bu atıksuların çoğu yeniden kullanılabilen su; yani yeşil sudur ve tamamı hammaddelerden kaynaklanmaktadır. Yeniden kullanılamayan su dediğimiz mavi su oluşumuna en çok sebebiyet veren ürün torbalı çikolata üretimidir. Başlıca mavi su tüketimi paketleme aşamasında meydana gelmektedir, ardından hammaddeler ve üretim kaynaklı oluşmaktadır. Şekerleme imalatında ise, şekerli-şekersiz sakız, sert-yumuşak şeker vb. üretim proseslerinde üretim esnasında herhangi bir atıksu oluşumu söz konusu değildir. Ancak, ekipmanların yıkanması işlemi, elekler, hamur kazanları, şurup/pişirme kazanı ve tepsilerin yıkanması gibi işlemlerden kaynaklı atıksu oluşmaktadır. Bu endüstri dalında faaliyet gösteren işletmelerden kaynaklanan atıksular genellikle asidik karakterdedir ve yüksek organik madde içerirler, anaerobik (oksijensiz) arıtmanın ön arıtma olarak uygulandığı iki kademeli arıtma ile arıtılmaları mümkündür.

Gıda sektöründeki üretim çeşitliliğine göre genel olarak atıksu kirlilik kaynakları aşağıdaki gibidir;

  1. Hammaddelerin yıkanması, ıslatılması, su ile muamelesi ve konteynerların temizlenmesi
  2. Atık veya hammaddelerin taşınması veya kanallarda yüzdürülmesi işlemi
  3. Proseslerin bulunduğu alanların, proses hatlarının, ekipmanların temizlenmesi
  4. Ürün buhar kazanlarından kaynaklanan kazan suyu
  5. Tek geçişli veya kapalı devre soğutma sistemlerinden sızan sular
  6. Atıksu arıtma tesisi rejenerasyon geri yıkama suları
  7. Dondurucu buz çözme suyu ve yağmur suyu

31.12.2004 tarihinde resmi gazetede yayınlanan Su Kirliliği ve Kontrolü Yönetmeliğinin ilk maddesine göre yönetmeliğin amaç ve kapsamı; Bu Yönetmeliğin amacı, Ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemektir.

Bu Yönetmelik su ortamlarının kalite sınıflandırmaları ve kullanım amaçlarını, su kalitesinin korunmasına ilişkin planlama esasları ve yasaklarını, atıksuların boşaltım ilkelerini ve boşaltım izni esaslarını, atıksu altyapı tesisleri ile ilgili esasları ve su kirliliğinin önlenmesi amacıyla yapılacak izleme ve denetleme usul ve esaslarını kapsar.” Şeklinde açıklanmaktadır. Sularımızın ve kullanılmış sularımızın tümü belli esas ve ilkelere göre arıtılmalı ve yönetmeliğimize göre belli sınıflara dahil olmaktadır. Kakao ve çikolata, şekerleme imalatı sektöründen kaynaklanan atıksuyun, yukarıda bahsettiğim yönetmeliğe göre yer aldığı sınıf aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Parametreler

Birim

Kompozit Numune (2 saatlik)

Kompozit Numune (24 saatlik)

Akıda Katı Madde

(mg/L)

50 (60*)

450

Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOI)

(mg/L)

100

80

Balık Biyodeneyi (ZSF)

--

4

--

*Yoğuşma (kondensasyon) suyu ile seyrelme varsa


Artemis Arıtım Neler Yapıyor?

  1. Ürünlerin hatlardan boşaltılması esnasında ölçüm teknolojisi kullanılarak proseste atık su hacmi azaltmak,
  2. Su tüketimini izleyerek daha verimli bir arıtma sağlamak,
  3. Toplanan atıksular kanalizasyona verilmeden önce nötralize edilmek zorunda olduğundan, nötralizasyonun sağlanması,
  4. Yasal düzenlemeler uyarınca; pH, sıcaklık ve aatık su miktarı sürekli izlenir ve kaydedilir.

Daha sağlıklı ve temiz sular, geleceğimize yatırımdır. Bizimle geleceğe yatırım yapın.

detaylı bilgi için lütfen bizi arayın.