Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 29 Ocak 2023 tarihinde “Tekstil Sektöründe Temiz Üretim Uygulamaları Genelgesi”ni yayımladı. Bu genelge kapsamında 81 ilde, tekstil sektörü faaliyetlerinin çevreye olabilecek olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, hava ve su kirliliğinin önlenmesi, su ve enerji tüketiminin azaltılmasına yönelik olarak temiz üretim teknolojilerinin uygulanmasına yönelik çalışmalar yapılması hedeflenmiştir. Özellikle su tüketiminin yoğun olduğu tekstil sektöründe genelge ile birlikte su tüketiminin azaltımı ve bilinçsiz yer altı suyu tüketimini engellemek açısından işletmede tüketilen su miktarının ölçülmesi, izlenmesi ve debisi cihazlar ve otomatik kapatma vanalarıyla kontrol altına alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Genelge kapsamında belirtilen temiz üretim; üretim sırasında daha az su ve kimyasal kullanımını, oluşan katı atık ve atık suların azaltılmasını, enerji verimliliğini içeren prosesler oluşturmasını hedefleyen, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğin yanında ekonomik faydalar sağlayan ve her üretici için farklı unsurlar içeren uygulamalardır.
Günümüzde azalan doğal kaynakların ve artan çevresel sorunların oluşturduğu büyük yıkımlar neticesinde özellikle gelişmiş ülkelerde tüketicilerin çevreye olan duyarlılığı artmış, buna paralel olarak çevreye daha az zarar veren ürünlere olan yönelim artmıştır. İşte bu noktada günümüz dünyasında tüketicilerin beklentisi, son ürüne ulaşırken üretim sırasında çevreye verilen minimum zarardır. Genelge kapsamında da tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de azalan doğal kaynakların korunması ve çevreye verilecek zararın minimize edilmesi hedeflenmiştir. Özellikle dünya ve ülkemiz genelinde büyük bir üretim yeri kaplayan tekstil sektörü, su tüketiminin en yoğun olduğu endüstrilerden biridir.
Türkiye’nin tekstil ihracatı, 2021 yılında bir önceki yıla göre %31,0 oranında artarak 16,2 milyar dolar seviyesine yükselirken, dünya pazarından aldığı %4,2 pay ile sıralaması 4’üncü sıraya yükselmiştir. İhracat potansiyelimizin yüksek olduğu bu sektörde, üretim sırasında kullanılan suyun büyük bir çoğunluğu yer altı su kaynakları tarafından karşılanmaktadır. Üretimde 1 kg tekstil ürünü elde etmek için uygulanan prosese göre yaklaşık 95-400 litre arasında su kullanılmaktadır. Boyama ve terbiye işlemleri tekstil endüstrisi su kullanımının büyük bölümünü oluştururken aynı zamanda bu prosesler sırasında yüksek kimyasal madde tüketimi de söz konusudur. Bu kimyasalların kullanılan suya karışımı yüksek kirlilikte atıksu oluşumuna sebep olmaktadır. Oluşan atıksular renk, ağır metaller, fenoller, yüzey aktif maddeler, sülfür, inorganik tuzlar, yüksek BOİ, KOİ, AKM gibi çeşitli kirleticiler içerir. Bu kadar çeşitli kirletici içeren bir atıksuyun alıcı ortama deşarjı beraberinde birçok olumsuzluğu beraberinde getireceğinden arıtılmaları kaçınılmazdır.
Ancak su kaynaklarının tükenmesi, iklim değişikliği sebebiyle beklenen yağışların olmaması, kuraklığın ve sıcaklığın artışı sadece arıtmanın yeterli olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Ülkemizde tekstil endüstrisinde atıksuların arıtılıp yeniden kullanılması genelge ile net bir şekilde belirtilmiştir. Temiz üretim ile birlikte tam da bu noktada geri dönüşüm/tekrar kullanımı arttırmak, hammadde, su, enerji gibi üretim girdilerinin ve oluşan atık miktarının azaltılmasını sağlayarak doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunulur.
Yıllardır Artemis Arıtım olarak bu ön görümüzü birçok müşterimizle paylaşıp, şu an gerekliliği ortaya konulan tekstil atıksuların geri kazanılarak üretim proseslerinde tekrar kullanılmasını ve tesis içi temizlikte kullanılmasını sağlayan birçok proje gerçekleştirdik. Sadece tekstil endüstrisinde değil birçok endüstride su geri kazanım ve tekrar kullanımının gerekli olduğu doğa tarafından açıkça bize gösterilmektedir.
Genelge ile tekstil sektörü faaliyetlerinin çevreye verebilecek zararı en aza indirmek, hava ve su kirliliğini önlemek, su ve enerji tüketiminin azalmasını yönelik temiz üretim teknolojilerinin uygulanması zorunluluğu getirilmiştir. Genelge kapsamında tekstil firmalarından su ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla atık suların arıtıldıktan sonra mümkün olan alanlarda yeniden kullanımının sağlanmasının, soğutma sularının ve kirletici yükü düşük olan atık suların mümkün olduğunca ayrı toplanması ve yeniden kullanılmasının da zorunlu tutulmuştur. Özetle kapasite sınırı olmaksızın tekstil materyallerinin üretimi, tekstil ön terbiyesi, baskı ve boyama işlemlerinden herhangi birini yapan tüm tekstil tesisleri ile kumaş merserizasyonu yapan tüm tekstil tesislerinde;
Genelgede kurulu kapasitesi;
tarihine kadar söz konusu tekniklerin uygulanacağı duyurulmuştur. Aynı zamanda üretimin bulunduğu ilin hava kalitesi ve su kaynaklarının durumu esas alınarak Mahalli Çevre Kurulu kararı ile bu tarihlerin öne çekilmesi ve daha düşük sınır değerleri belirlenebilmesi esnekliği de genelgede yer almıştır.
Yayımlanan genelge neticesinde kapasiteye bakılmaksızın tüm tekstil tesisleri için suyun yeniden kullanılması için gerekli çalışmalar hız kazanmıştır. Geleceğimizi düşünmeden doğal kaynaklarımızı tüketmiş olabiliriz, ancak daha çok geç olmadan uzman ellerde doğru projeler ile mevcut kaynaklarımızı koruyabiliriz.
Kaynaklar