Çöpten Enerji = LFG

Katı atıkların çoğunu geri dönüştürerek ekonomiye ve çevremize katkı sağlayabildiğimiz gibi, bunlardan elde ettiğimiz enerji ile de çevremize nefes olabildiğimiz bir gerçektir. Ama nasıl?

Konudan uzak olanların “Çöpten enerji mi?” dediğini duyar gibiyim. Şaşırmayın! Çünkü sizin de çöpler hakkında daha fazla düşüneceğinize, bu yazıyı okuduktan sonra onlara “kıymeti bilinmeyen değer” olarak bakmaya başlayacağınıza dair kuvvetli bir inanç taşıyorum.

   Vücudumuzun %70’i sudur. Birbirinden farklı olarak 200 çeşit ve toplamda 100 trilyon kadar da hücreye sahibiz ve bu hücrelerin 50 milyon kadarı her saniye yenilenmektedir. Kalbimiz, her dakikada vücudumuzdaki ortalama 7 litre kanın tamamını hiç durmadan devridaim eder. Peki ya bunları gerçekleştirebilecek enerjiye sahip olmasaydık? İşte o zaman tüm o çalışkan hücrelerimizle beraber biz, bitkisel hayata merhaba derdik. Bir canlının enerjiye ihtiyaç duymaması evrenin enerji dengesini bozacak bir durumdur, yani fiziksel açıdan dahi mümkün değildir. Sularımızın berraklığı, havamızın maviliği, toprağımızın yeşilliği ile sağlığımız ve enerjimiz doğru orantılıdır çünkü hepsinin sonucunda bizi kucaklayan şey oksijen zengini bir çevredir.

   Kullanma zamanı sona eren ve artık yaşadığımız çevreden uzaklaştırılması gereken katı içerikli her atığa “katı atık” denilir. Plastikler, camlar, metaller vb. derken birçok atıkla haşır neşir olduğumuz aşikâr. Katı atıkların çoğunu geri dönüştürerek ekonomiye ve çevremize katkı sağlayabildiğimiz gibi, bunlardan elde ettiğimiz enerji ile de çevremize nefes olabildiğimiz bir gerçektir. Ama nasıl?

   Katı atıkların çevreyi minimum seviyede kirleterek imha edilmesi için değişik teknolojiler bulunmaktadır. Bu yöntemler içerisinde en yaygın olarak kullanılanlar yakma, kompostlaştırma ve düzenli depolamadır. Bunlardan da sadece düzenli depolama nihai bir çöp uzaklaştırma yöntemidir. Depolama sahasının geçirimsizliği sağlandıktan sonra dökülen çöpler her gün iyice sıkıştırılıp her taraftan 20 cm kalınlığında toprakla örtülmektedir. Arazi doldukça, çürüme neticesinde oluşacak gazları uzaklaştırmak için gerekli boru tertibatı da yerleştirilmekte ve arazi tamamen dolduktan sonra 1 m toprakla örtülerek nihai uzaklaştırma sağlanır.

   Oluşturduğumuz çöplerin içinde bulunan organik maddeler anaerobik bozuşma sonucunda karbondioksit, metan, amonyak, hidrojen sülfür gibi zararlı gazları ile suya dönüşmektedir. Bunlardan metan gazı kalorifik değeri yüksek olan yanıcı bir gazdır. Bu nedenle metanın toplanıp enerji üretimi için kullanılması kaçınılmaz olmuştur. Katı atık düzenli depolama sahalarında depolanan atıkların, zamanla içeriğindeki oksijeni tüketerek, ortamda üreyen anaerobik bakteriler yardımıyla anaerobik çürümesi sonucunda oluşan gaza LFG (Landfill Gas) yani depo gazı veya biyogaz denilir. Çöp deponi sahaları doldurulup kapatıldıktan sonra bile 20 ila 30 yıl boyunca enerjinin hammaddesi gazları üretebilirler.

   Deponi gazları gerek “Katı Atık Kontrol Yönetmeliği”, gerekse ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) kapsamında öngörülen uygulamalar ile kontrol altında alınmadığı sürece büyük çaplı tehlike oluşturmaktadır.

Peki başlıca çevresel etkileri nelerdir?

  1. İçerdiği toksik maddeler nedeniyle insan sağlığına karşı tehdit oluşturur,
  2. Metan gazı konsantrasyonu havada %5-14 oranına ulaştığında patlamakta, yangınlara ve can kayıplarına sebep olmaktadır,
  3. Oluşan deponi gazlarının bitki köklerini kaplayarak onların hava ile temasını kesmekte, bitkilerin gelişmesini önleyerek, çevremizin yeşillenmesini engellemektedir.

   Çöpün atık ton başına toplam gaz üretimi yaklaşık olarak 100-200 Nm³ olup bu gazın ısıtma ısısı 5-6 kWh/Nm³ dolayındadır. İlk 15-20 yıl içerisinde bu atıklar tüm gaz kapasitelerinin yaklaşık %50 sini üretirler ve yılda yaklaşık olarak 2-6 Nm³ gaz beher ton atıktan elde edilir. Bu ise 10-30 kWh enerji potansiyeline tekabül eder. Atıkların organik kısmından yılda ortalama ısıtma ısısı 5,5 kWh/Nm³ olan 4-6 Nm³ gaz çıkar. Bu özellikleriyle çöplük gazının her normal metreküpü, ülkeye ithal edilmekte olan doğalgazın yaklaşık yarım metreküpüne denk gelerek ekonomiye fayda sağlayan bir birincil enerji kaynağıdır. Gaz toplama kuyuları ile bir yerde toplanan gaz, yakma sıcaklığı 800 C’nin üzerinde olan bir yakma bacasına verilerek enerji üretimi gerçekleştirilir.

   İstaç, İstanbul’un Avrupa ve Asya yakalarındaki Odayeri ve Kömürcüoda Düzenli Depolama Sahalarında oluşan çöp gazını kontrollü olarak yakarak enerji üretiminde kullanmaktadır. Enerji üretimi çalışmalarında, mevcut halde Odayeri Düzenli Depolama Sahası’nda 45 MWh, Kömürcüoda’da ise 20 MWh olmak üzere toplam 65 MWh elektrik enerjisi üretilmekte olup, tamamen çöp gazından elde edilen bu elektrik enerjisi yaklaşık 600 bin kişilik nüfusun konut elektrik ihtiyacını karşılayabilmektedir. Elektrik üretimi ile elde edilen gelir İstanbul’un şehir temizliği ve diğer atık yönetimi faaliyetlerinde maliyetlerin azaltılması için kullanılmaktadır.

detaylı bilgi için lütfen bizi arayın.