Atık Yağların Çevreye Etkisi

Sanayileşme ve makine kullanımının artmasıyla daha çok kullanır hale gelen yağlar, ekotoksik olması sebebiyle atık yönetiminde özel olarak ele alınması gereken atık türüdür.

Her maddede olduğu gibi yağlar da belirli bir kullanım ömrüne sahiptir. Kullanımı sonucu kirlenen, yapısı değişen ve faydalı kullanım ömrünü dolduran yağlar, atık yağ olarak nitelenmektedir.

Atık Yağlar Su Kaynaklarımız İçin Büyük Bir Tehlikedir

1 litre yağın 1.000 ton suyu kullanılamaz hale getirdiğini, 5.000 ton suyu ise içilemez duruma getirdiğini biliyor muydunuz? Peki ya 1 litre atık motor yağının 800.000 ton içme suyunu kirletebildiğini biliyor muydunuz?

Lavabolara ve kanala dökülen atık yağlar, yeraltı ve yerüstü sularımıza ulaşmakta ve sularımızın kirlenmesine neden olmaktadır. Özellikle yeraltı sularına karışan atık yağların temizlenmesi zorlu ve maliyetlidir.

Atık yağlar yerüstü sularına ulaştığında su yüzeyini kaplayarak güneş ışınlarının alt tabakalara inmesini engellemektedir. Ototrof canlılar güneş ışığını alamadığında fotosentez yapamaz ve buna bağlı olarak sucul ekosistemin oksijen seviyesi düşer. Peki, oksijen seviyesinin düşmesi sonucu neler olur? Deniz canlıları ölür, ekolojik denge bozulur. Önlem alınamadığı durumda, ekosistemi kaybederiz.

Atık Yağlar Kanalizasyon ve Atıksu Sistemlerine Zarar Veriyor

Bitkisel atık yağlarınızdan kurtulmak için onları lavaboya döküyor musunuz? Ya da işletmenizde oluşan atık yağları kanala veriyor musunuz? 

Atık yağların kanalizasyon sistemine verilmesi, boruların daralmasına ve yüzde %40 oranında  kanalizasyon sisteminin tıkanmasına neden olarak sistemin işleyişine zarar vermekte, bakım ve onarım maliyetlerini arttırmakta ve sistem ekipmanlarının kullanım ömrünü azaltmaktadır.

Atık yağlar, arıtma tesisine ulaştığında atıksuyun kirlilik yükünün artmasına sebep olur. Bu durum da tesisin işletim masraflarını arttırmaktadır. Arıtma tesisiniz biyolojik arıtma aşamasını içeriyorsa,  bakterilerin yağ ve gresle kaplanması aktivitelerini engeller ve arıtma verimi oldukça düşer.

Atık Yağların Çevre ve İnsan Sağlığına Etkisi

  • Atık yağlar kalorifik değeri yüksek atıklardır. Atık yağların bilinçsiz ve yetkisiz kişiler tarafından uygun olmayan yöntemlerle yakılmasıyla, atık yağın yapısında bulunan ağır metal ve klor bileşimleri atmosfere salınır. Salınan partikül madde, karbon monoksit, organik kirleticiler ve metal emisyonları soluduğumuz havayı kirletir.
  • Atık yağların toprağa dökülmesi veya bir şekilde toprağa ulaşması, toprağın yapısının bozulmasına ve veriminin kaybolmasına neden olur. Toprak yüzeyindeki bitkilere zarar verir. Toprak geçirimli bir yapıya sahip olduğundan atık yağlar yeraltı sularına karışarak su kaynaklarımızı kirletir.
  • Kirlenmiş bir toprağı temizlemek oldukça maliyetli ve zor bir işlemdir. 40-50 santimetrelik bir toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 20-25 bin yıllık bir sürenin geçmesi gerektiğini vurguladığımızda topraklarımıza sahip çıkmanın önemini daha iyi anlayacağımızı düşüyorum.
  • Kızartmalık yağlar, tekrar tekrar kullandığında kanserojen olma özelliği taşır ve sağlığımızı tehlikeye atar. Bu nedenle kızartmalık yağlar insan sağlığı için tekrar kullanılmamalı, çevre sağlığı için kanala verilmemelidir. Lisanslı tesislere gönderilerek geri kazanılmalıdır.

Atık Yağlar Nasıl Yönetilmelidir?

Sürdürülebilir atık yönetimi ve atıktan ekonomik fayda oluşturulması için atık yağlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetki verilen rafinasyon tesisleri ve yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından toplanır, taşınır ve geri kazanım işlemine tabi tutulur. Atık yağların lisanslı tesisler tarafından temiz üretim teknolojileri kullanılarak geri kazanılması esastır. Böylelikle atık yağların çevre için oluşturduğu tehlike ortadan kalkmakta ve atık yağ geri kazanımıyla ülke ekonomisine fayda sağlanmaktadır.

Atık Yağların Yönetimi Yönetmeliği’ne göre;

  • Atık yağların kanalizasyona ve deniz, göl gibi alıcı ortamlara verilmesi,
  • Atık yağların ithalatı,
  • Farklı gruplardaki atık yağların birbiri ile karıştırılması,
  • Atık yağların uygun olmayan yöntemlerle geri kazanılması, yakılması ve bertarafı yasaktır.

Ülkemizdeki atık yağların kontrol altına alınması ve sürdürülebilir atık yönetimine dahil edilmesi amacıyla, Atık Yönetimi Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde motor yağı değişimi yapılan işletmeler;

  •  Geçici depolama alanı kurmak,
  •  Motor Yağı Değişim Noktası İzin Belgesi almak,
  •  Bakanlığın çevrimiçi programlarına kayıt olmakla,
  •  Motor yağı değişimine ilişkin bilgileri çevrimiçi programı kullanarak bildirmekle ve onaylamakla yükümlüdür.

Motor yağı değişimi ile ilgili daha detaylı bilgi almak için “3 Soruda Motor Yağı Değişim Noktası İzin Belgesi” adlı blog yazımı okuyabilirsiniz.

Bitkisel Atık Yağların Yönetimi Yönetmeliği’ne göre; Belediyeler, bitkisel atık yağ toplama sistemi oluşturmak ve bitkisel atık yağ toplama faaliyetleri konusunda halkı bilgilendirmekle yükümlüdür. Evlerinizde oluşan bitkisel atık yağlarınızı lavaboya dökmek yerine belediyeye teslim edebilirsiniz. Böylelikle atığı değerlendirerek çevreyi kirletmemiş olursunuz.

Çevre için tehdit oluşturan atık yağ sorununu ortadan kaldırarak atıktan değer oluşturmak bizim elimizde. Atık yağlar kontrolsüz bir şekilde kanalizasyona veya alıcı ortama değil, lisanslı geri kazanım tesislerine doğru yola çıkmalıdır.

Çevreyi her kirlettiğimizde, bugünümüzü ve geleceğimizi de kirlettiğimizin bilinciyle hareket etmek, hepimizin sorumluluğudur.


Kaynaklar

  • https://giresun.csb.gov.tr/atik-motor-yaglari-tehlike-saciyor..-haber-8075
  • https://bozok.edu.tr/sifiratik/sayfa/bitkisel-atik-yag,tr-930.aspx
detaylı bilgi için lütfen bizi arayın.